Teknolojinin hızla ilerlemesiyle hayatımızdaki bir çok kavram farklı boyutlara doğru kayıyor.Bunlardan birisi de elbette film arşivciliği.İnternetin fiber çağına ulaşmadığı zamanlarda film izlemekten hoşlanan bir insan için bir vcd film satın alıp izlemenin keyfi bir başkaydı.O film çok sevdiğiniz bir serinin devamı da olabilir arkadaşınızın tavsiyesiyle aldığınız daha önce hiç duymadığınız bir film de…Sonuç itibariyle izlerdiniz ve tozlu mu tozsuz mu bilemem ama bir rafa kaldırırdınız işte ve o raf zamanla izlediğiniz her filmin anılarının saklandığı bir kütüphaneye dönüşürdü…Filmi -belki tek başınıza belki de bir yakınınızla- izlerken fark etmeden yaşadığınız güzel anılar aynı izlediğiniz film gibi o diske kaydolur ve saklama kabında hapsolurdu sanki.Elbette bu sadece filmler için değil, oyun ve müzik gibi eğlence dünyasının diğer demirbaşları için de geçerli.Oynadığınız bir oyunun ya da dinlediğiniz bir albümün arşivinizde saklanması aslında yaşadığınız o güzel anların canlı birer göstergesiydi. ‘Di’ diyorum çünkü arşivciliğin bu ruhu gelişen teknolojiyle beraber hızla yön değiştiriyor.
Sanal Klasörler Arşiv Raflarının Yerine Geçiyor
Teknolojinin, özellikle de internetin hızla gelişmesi ve yayılmasıyla ‘internetten indirmek’ kavramı herkes için daha cazip hale geldi.Bir DVD dükkanına gidip filmin diskini satın almak insanlara artık mantıksız geliyor çünkü internet var. Arşiv Ruhu sanala doğru kayıyor.Bu bir gerçek. Rafların yerine tamamen geçtiği söylenemez ancak bu günlerde küçük sarı sanal klasörlerin egemenliği bir hayli yüksek.
![]() |
| İnternetten bulduğum küçük bir ‘sanal’ film arşivi |
Sanal arşivciliğin de avantajları var tabi ki.Filmlerin yer kaplamasından, dvd takıp çıkartmaktan hoşlanmayanlar için birebir. Üstelik korsan filmler eskisinden çok daha yaygın olduğu için binlerce filmlik bir arşivi oluşturmanın maliyeti sıfır.Harici disklerin de iyiden iyiye yayılmasıyla artık ‘kapasite’ sorunları da kalmadı.Avantajları günümüz koşullarında dikkate değer.
![]() |
| İyi bir arşiv için gösterişli raflara gerek yok. |
Ne olursa olsun sanallaşan her şey gibi arşivcilikte her geçen gün ruhundan bir şey kaybediyor.Üzülerek söylüyorum ki eski tip arşiv yapanların sayısı artık çok az.En azından Türkiye’de bu böyle.Çünkü günümüz şartlarında insanlar iş güç peşinde koşmaktan film,müzik vs ye zaman bile ayıramıyorken ‘arşivcilik’ akıllarından çoktan çıkmış.
Bu bir hobi.Herkesin ilgisini çekmiyor elbette ama ben en azından ilgi duyan insanların bu değerin sanallaşmasına izin vermemeleri gerektiğine inanıyorum.
Karar sizin.
Sağlıcakla kalın.