Sony marka dijital göstergeli çalar saatimin rahatsız edici sesiyle uyanmıştım..Kendime gelmek için bir süre bekledikten sonra ECA marka banyo lavabosunda yüzümü soğuk suyla yıkadım.Uykunun getirdiği mahmurluğu hala atamamıştım ki Nokia N9 telefonumun standart melodisi beni birden ürküttü.Ofisten aranıyordum.Aynı birimde çalıştığım arkadaşım yapacağım sunum için belgeleri unutmamamı söyledi.Swatch saatime baktığımda sabah 07.30’u gösteriyordu.Lacost marka krem rengi pantolonumu ve kahverengi çizgili Polo gömleğimi hızla giydim.Çantamı bir hamlede yerinden aldım ve içini gerekli evraklarla doldurdum.Dell marka bilgisayarımı açıp son kontrolleri hızla gerçekleştirerek telefon ile senkronizasyonunu kontrol ettim.Kapatmadan hava durumunu kontrol edip toparlandım.Bir şeyler atıştıracak vaktim yoktu ve Vestel buzdolabının yanından hızla kapıya yönelip çıktım.
Arabaya biner binmez Garmin navigasyon cihazını çalıştırdım ve Nokia telefonu modem yaparak arasında bir bağlantı kurdum.Trafiği en az olan yolu bulup işaretledim.Bu arada Samsung marka bluetooth kulaklığımdan ofisle konuştumBiraz gecikeceğimi ancak bomba gibi bir sunumun onları beklediğini söyledim.Arabayı otoparka bıraktığım sırada cebimden gelen uyarı sesini kontrol ettim ve ekranda ‘hesapları kontrol et’ yazıyordu.Dün yatması gereken paranın hesaba geçip geçmediğini kontrol etmek için Garanti Banka’sının uygulamasını çalıştırıp hızla hesabıma ulaştım.Para yatmıştı.Her şey yolundaydı.
Toplantı odasına girdim ve asistanımla orada karşılaştık. Herkese selam verip içeri yöneldiğimde LG marka incecik bir dev ekran beni bekliyordu.Asistanım DELL ile LG arasında hızla bağlantıyı kurdu ve Microsoft Power Point te kayıtlı sunumumu gerçekleştirdim. Masanın etrafındaki herkes önlerindeki iPad lere hızlı hızlı dokunuyordu.Her şey bittiğinde günün stresini atmak için bir arkadaşımla Starbucks’ta kahve içtik.Bana sürekli yeni aldığı iPhone 4S i ve yüklediği bir kaç uygulamayı gösteriyordu.
Arabayla eve dönerken sunum sırasında bir ara video kablosuyla televizyona bağladığım Nokia telefonun şarjını doldurmuştum. Son kırmızı ışıkta şehir dışındaki kardeşim görüntülü aramıştı.Eve gidene kadar görüştük.Neyseki Vodafone bir sorun çıkartmadı.
Eve gittiğimde bir hayli acıkmıştım ve bir kaç gün önce aldığım Tefal marka tencerede hızla bir şeyler hazırlayıp yedim. Ayakları uzatıp Full HD Samsung televizyonun tadını çıkartma vakti gelmişti artık.
Uyuyakalmıştım ki bir gürültüyle uyandıö.Tek göz kapağımı zor açabiliyordum..Televizyondan rastgele tonlarda gelen ışık dalgalarından bir aksiyon filminin ortasında kaldığımı anladım.TV yi kapatıp bir arkadaşımın hediye ettiği aslan motifli tivigi terlikleri aradım.Odaya geçtiğimde Yataş marka çift kişilik yatağa attım kendimi.Gözlerim çoktan kapanmıştı…
Sony marka dijital göstergeli çalar saatimin rahatsız edici sesiyle uyandım…